Ağaç

100 sene 100 nesne sitesinden
Tyln (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 15.29, 15 Eylül 2021 tarihli sürüm (→‎Darağacında Üç Fidan)
(fark) ← Önceki hâli | Güncel sürüm (fark) | Sonraki hâli → (fark)
Şuraya atla:kullan, ara

Üç Beş Ağaç

31 Mayıs 2013'de insanlar Gezi Parkı 'nda ağaçların etrafında toplandı.

Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı kesecekti. "Kestirmem" dediler.

192463590 187380093269683 7063010287467770037 n.jpg

Mesele sadece “üç beş ağaç” meselesi değildi.


Ağaç Kökü

KHK'lı sivil ölülerin beslendiği metaforik tabir. Ağaç kökü candır.

Darağacı

İdam sehpası da denir. İdam mahkûmlarını asmak için kurulan bir düzenektir.

Tarih boyunca insanların cezalandırılmasında yaygın olarak kullanılmıştır.

Türkiye için ise özel anlamları vardır.

Şeyh Bedreddin’den, Pir Sultan’dan bu yana çokça kullanılan Darağacı, özellikle Cumhuriyet dönemindeki kullanımları ile hafızalara kazınmış durumda. 1961’de Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan için kullanılan Darğacı, 1972’de bu kez Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan için kullanıldı.

Darağacı 1984 yılına kadar Türkiye siyasi tarihinin tam orta yerine kuruldu. Türkiye’de son kez 1984 yılında Hıdır Aslan için kurulmuştur.

Farsça ve Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) dār veya dar دار "1. ağaç, 2. çarmıh, haç, idam ağacı" sözcüğünden türetilmiştir. Farsça sözcük Avesta (Zend) dilinde dāru- "ağaç" sözcüğü ile eş kökenlidir. Bu sözcük Sanskritçe aynı anlama gelen dáru sözcüğü ile eş kökenlidir. Sanskritçe sözcük Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *deru- "ağaç, özellikle meşe ağacı" biçiminden evrilmiştir.

Darağacı


https://www.etimolojiturkce.com/kelime/dara%C4%9Fac%C4%B1

Darağacında Üç Fidan

Nihat Behram'ın; 12 Mart Darbesi sonrasında Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın dışarıda son günlerini, yakalanışlarını anlatan belgesel anlatı tarzında bir kitaptır.

Kavlan (Çınar) Ağacı

Fatsa Parkı'ndaki dev kavlan ağacının şiiri:

P 20160717 104359.jpg

KAVLAN AĞACI

Asırlardır burada duruyorsun
Bir yemiş mi verdin kavlan ağacı
Rüzgara gem vurup durduruyorsun
Nedir senin derdin kavlan ağacı.

İlk gören sen miydin güneş doğarken
Neler duydun bulutlara değerken
Çıplak dallarına karlar yağarken
Üşüdün ürperdin kavlan ağacı.
Bir sevda uğruna tutuşup yansam
Düşlerime girsen öyle uyansam
Ne zaman gurbette sılayı ansam
Aklımdan geçerdin kavlan ağacı.

İdam sehpasıydın kırklardan önce
Asılıp can vermek kolay mı sence
İnfazın ardından hüzün çökünce
Tir tir tir titrerdin kavlan ağacı.

Gördüğün ağalar paşalar kimdi ?
Lokman dedikleri hangi hekimdi ?
En büyük gün yirmi dokuz ekimdi
Ata‘yı severdin kavlan ağacı.

Felekten bir gece çalmak isterdim
Seninle beraber olmak isterdim
Her zaman yanında kalmak isterdim
Sen neler isterdin kavlan ağacı.

Dursun Ali Akınet


Çaputlu Ağaç

Yüzyıllardır Anadolu insanının derdini dinler, umutlarını besler, hayal güçlerini diri tutar.

https://www.posta.com.tr/11-bin-yildir-dilek-tutuyoruz-73337

Katkıda bulunanlar: Bdz, Ezol, Tyln